Bath’ta Zaman Yolculuğu: Jane Austen Festivali

Sonbahara romantik ve zarif bir başlangıç yapmak isteyenler için takvimde yerini çoktan aldı: Jane Austen Festivali. Her yıl eylül ayında Bath’ın taş sokakları Regency dönemi ruhuyla canlanıyor ve şehre adeta Austen romanlarından çıkma bir hava hâkim oluyor.

Festivalin açılışındaki Grand Regency Costumed Promenade, bath sokaklarını dev bir film setine dönüştürüyor. Yüzlerce Jane Austen hayranı, dönemin zarif kıyafetleriyle, ipek şapkalar, eldivenler ve şemsiyeler eşliğinde şehri renklendiriyor. Ardından, günler boyunca edebiyat sohbetleri, müzik dinletileri, dans dersleri, atölyeler ve rehberli gezilerle Regency dönemi hayatının içine dalıyorsunuz.

Regency: Zarafetin Altın Çağı

Regency, İngiltere tarihinde 1811–1820 yılları arasını kapsayan kısa ama etkileyici bir dönem. Kral III. George’un sağlık sorunları nedeniyle yerine oğlu, yani “Prens Naip” yönetimdeydi. Ama Regency sadece bir siyasi terim değil; aynı zamanda moda, mimari ve yaşam tarzıyla tanınan “estetik” bir çağ.

Kadınlar yüksek belli, incecik empire elbiseler giyerken, erkekler şık fraklar ve bastonlarla dolaşıyordu. Bath’ın beyaz cepheli evleri, kemerli kolonları ve görkemli salonları da Regency mimarisinin en güzel örneklerini taşıyor.

Jane Austen: Kadın Yazarların İlham Kaynağı

Jane Austen (1775–1817), belki de bu dönemin en güçlü seslerinden biri. O, yalnızca aşk hikâyeleri yazmadı; kadınların toplumdaki konumunu, evlilik beklentilerini ve sınıf farklılıklarını da zekice işledi. Üstelik kadınların edebiyat dünyasında “ciddiye alınmadığı” bir dönemde bunu yaptı.

Romanlarını ilk yıllarda isimsiz yayımlamak zorunda kalsa da “Aşk ve Gurur”, “Emma” ve “Mansfield Park” gibi eserleriyle kadın kahramanları; zekâsı, iradesi ve mizahıyla öne çıkardı. Austen, kadın yazarlığın kapılarını aralayan öncülerden biri oldu ve bugün hâlâ dünya çapında milyonlara ilham vermeye devam ediyor.

Neden Gitmeli?

Bath zaten başlı başına bir güzellik: Roma hamamları, tarihi evleri ve zarif sokaklarıyla sizi zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Ama festival döneminde, bu şehir Austen’in roman sayfalarına dönüyor. Elinizde bir fincan çay, kulağınızda dönemin melodileri ve etrafınızda yüzlerce Regency hayranı… Daha feminen, daha romantic başka bir deneyimi hayal etmek zor.

Sonbaharı Bath’ta Jane Austen’in zarafetiyle karşılamak, sadece bir edebiyat festivaline katılmak değil; aynı zamanda kadınların kalemiyle yazılmış en güçlü hikâyelerden birine selam vermek.

İrem Akalın