BW Türkiye

Mevsim geçişleri, doğanın yenilenmesiyle birlikte havadaki polen yoğunluğunun arttığı dönemlerdir. Yaz ayları ise hava akarlarının yoğunlaştığı ve güneşin dik açıdan geldiği haliyle güneş alerjilerinin arttığı bir süreç. Yaşam kalitesinin olumsuz yönde etkileyen alerjiler, hapşırık, burun akıntısı, gözlerde sulanma ve kaşıntı gibi kendini belli ediyor. Bu ve benzeri semptomlarla başa çıkmak için medikal tedavilere daha çok başvurulsa da alacağınız birkaç önlem ve doğal çözümler hayatınızı kolaylaştırabilir.

Klima Temizliği Önemli

Yaz aylarının tam ortasında, sıcaklıkların arttığı bu dönemde klimalar kurtarıcımız olabiliyor. Ancak temizliği iyi yapılmamış klimalar alerjinizi tetikleyebilir. En önemli nokta klimalarınızın filtrelerini değiştirin ve alerjiye özel hava filtresi taktırın. Böylece kapalı hava partiküllerinin %90-95’ini ortadan kaldırabilirsiniz.

Eve Dışarıdan Alerjen Taşımayın

Eve girdiğinizde üzerinizdeki giysi, ayakkabı, saç ve cildinizin üzerindeki alerjenleri dışarıda bırakmak için mutlaka elbiselerinizi değiştirin ve duş alın. Ayakkabılarınızı kapıda bırakın ya da kapalı bir dolaba koyun. Özellikle çamaşır yıkarken yumuşatıcılardan, oda kokularından ve ortam kokularından uzak durun. Bunun için yeni nesil hava temizleyiciler tam size göre…

Güneş Kremi Kullanın

Güneşin zararlı etkisinden korunmak için güneş kremi sürmenin yanı sıra cildinizi korumak ve cilt kanserini erken teşhis etmek için aşağıdaki önlemleri almak faydalı olacaktır. Uygun olduğunda gölge arayın, güneş ışınlarının en güçlü olduğunu saatlerin 10:00 ile 14:00 saatleri arasında olduğunu unutmayın ve bu saatlerde gölge arayın. Alerjik hastalığı olanların ciltleri genelde hassastır. Sıklıkla egzama da birlikte görülmektedir. Bu nedenle de özellikle alerji yapma potansiyeli olmayan ürünler seçilmelidir.

Sağlıklı Beslenin

Her öğünde mutlaka en az bir taze meyve ve sebze tüketin. Üzüm, elma, çilek ve domates gibi alerji belirtilerini artıran gıdaları ise mümkün olduğunca dikkatli yiyin.

Daha Fazla Sıvı Tüketin!

Su başta olmak üzere mümkün olduğunca meyve suyu ve bitki çaylarını tüketin. Ekstra sıvı içme, burun içerisinde mukus üretimine yardımcı olur. Özellikle bitki çayları, et suyu çorba gibi sıcak sıvılar mukus üretimini artırarak rahatlamanızı sağlar.

Basit gibi görünse de alerjinizin nedenlerini biliyorsanız ondan kaçınmak en önemli yöntemlerden biridir. Tetikleyicileri belirleme konusunda da alerji testi yaptırabilirsiniz. Unutmayın, alerji tedavisinde başarı yalnızca ilaçlara değil, yaşam tarzında yapılan düzenlemelere de bağlıdır. Günlük alışkanlıklarınız da yapacağınız birkaç küçük dokunuş, özellikle alerji mevsimlerinde büyük farklar yaratabilir.

Bu noktada sizler için evde hazırlayabileceğiniz doğal reçeteler de araştırdık.

Papatya Çayı Kürü

Papatya çayı bilinenin aksine sadece rahatlatmaz aynı zamanda antibiyotik etkisi bulunur. Antibiyotik etkisi bulunan papatya, alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılabilir. Papatyanın canlandırıcı etkisi özellikle vücut direncinin azaldığı bahar döneminde oldukça etkilidir, alerji belirtilerini azaltır, boğaz ağrılarını giderir.

Papatya çayı; 3 yemek kaşığı kurutulmuş papatya çiçeğinin yarım litre kaynamış suyun eklenerek demlenmesiyle hazırlanabilir. 5 dakika bu şekilde bekleyen papatya çayı, kahvaltıdan ve akşam yemeğinden sonra günde 2 kez birer fincan içilebilir.

Lavanta Kürü

Lavanta, bahar alerjisinin burun akıntısı ve genizdeki kaşıntı belirtilerinde etkili bir bitkidir. Baharda akarların ve uçuşan tozların neden olduğu hapşırmanın yatıştırılmasında lavanta ile hazırlanan aşağıdaki kür uygulanabilir:

1 su bardağı suda 1 tatlı kaşığı kurutulmuş lavanta 5 dakika kaynatılır. Hafif ılıdıktan sonra süzülür ve yatmadan önce azar azar içilir. Kür, 2 hafta boyunca tekrarlanır. Aynı karışıma batırılan bir parça pamuk bir süre burun deliklerinde bekletildiğinde ferahlama elde edilir. Lavanta çayı ile yutulmadan yapılan gargara, genizdeki kaşıntıları giderir.

Isırgan Kürü

Bahar alerjisinin tedavisinde en sık kullanılan bitkisel kürlerden biri de ısırgan çayı kürüdür. Ancak öncelikle belirtmek gerekir ki kan şekeri seviyesi düşük olanlar doktor görüşü almadan bu kürü uygulamamalıdır. Ayrıca trombosit düşüklüğü olanların ısırgan kürü uygulamaması gerekir.

Isırgan çayı yapabilmek için 1 su bardağı kaynamış suya 1 tatlı kaşığı ısırgan otu atılarak 3 dakika kaynatılarak hazırlanır. Kaynayan ısırganlı su ılındıktan sonra süzülür ve aç karnına sabah ve akşam 1’er çay bardağı içilir ve en az 20 dakika yemek yenmez. Bu kürün 15 gün boyunca devam ettirilmesi ve yılda 1 kez uygulanması yeterlidir.

Keçiboynuzu Kürü

Keçiboynuzu ile hazırlanan bu kür, bahar alerjisi yaşayan kişileri rahatlatarak burunda ve genizde görülen kaşıntıları giderir. Keçiboynuzu aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirerek, antialerjik ve antibakteriyel yapısıyla alerjik belirtilerin ortadan kalkmasında etkilidir. Bahar alerjisi gibi mevsimsel alerjilerde keçiboynuzu kürü şu şekilde uygulanmalıdır:

5 adet keçiboynuzu soğuk suda yıkanır ve iki parmak kalınlığında doğranarak yarım litre kaynayan suya atılır. En fazla 10 dakika kısık ateşte kaynatılır ve süzülerek cam şişe ya da cam kavanoza konur. 1 ay boyunca kahvaltıda ve akşam yemeğinden önce 1 çay bardağı soğuk olarak içilir. Kür, yılda 3 kez uygulanacak şekilde aylık olarak tekrarlanır.

Güneş Alerjisine Karşı Çinko

Güneşe karşı alerjisi olanlar için yaz tatilini düşünmek bir azap halini almaktadır. Güneş alerjisine karşı henüz kesin bir çözüm yoktur. Güneş alerjisi deride kızarıklık, kabarcık ve kaşıntıya neden olmaktadır. Güneş ışığına fazla maruz kalındığı taktirde deride iltihaplanma da olmaktadır. Derinin güneş ışığı alarak kahverengileşmesi de bu alerjiden dolayı mümkün olamamaktadır.

Güneş ışığında bulunan UVB deri üzerinde ve alt tabakalarında serbest radikallerin oluşumunu neden olduğundan alerjik reaksiyonlar tetiklenir. Bu durumda deride kaşıntı ve kaşınmaya bağlı olarak da ödem gelişmektedir. Yapmamız gereken şey ise çinkodan zengin beslenmek ve takviye almak olacaktır. Ayrıca güneş alerjisine karşı çinko yönünden oldukça zengin Kabak Çekirdeği Yağını kullanabiliriz. Soğuk sıkım kabak çekirdeği yağını bir tatlı kaşığı içebilir, aynı zamanda direkt deriye uygulayabiliriz.